Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
30321
post-template-default,single,single-post,postid-30321,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

ÜLKELER VE GELENEKSEL KIYAFETLERİ

Dünya üzerindeki farklı kültürlerin tarihleri ve coğrafi koşullarıyla şekillenmiş geleneksel kıyafetler, yalnızca günlük yaşamın bir parçası olmakla kalmayıp, aynı zamanda o toplumun tarihini, yaşam biçimini ve sanat anlayışını yansıtan önemli sembollerdir. Geleneksel kıyafetler, bir kültürün kimliğini ve estetik anlayışını kuşaktan kuşağa aktaran birer görsel miras niteliğindedir. Günümüzde bu kıyafetlerin çoğu, özel törenlerde, kutlamalarda veya folklor gösterilerinde görülse de bazı ülkelerde gündelik yaşamda hâlâ kullanılmaktadır. Dünyanın dört bir yanından derlediğimiz geleneksel kıyafetler yazımızda.

Silifke Yöresel Kostümü, Türkiye

Ülkemizde Mersin’in Silifke ilçesine özgü geleneksel kıyafetler, özellikle halk danslarında ve folklor gösterilerinde giyilir. Silifkeli kadınlar parlak ve canlı renklerden oluşan, farklı uzunluklarda üç parça etek giyer. Üst üste gelen parçalar hareketli ve katmanlı bir görünüm oluşturur. Üç eteğin üzerine beyaz ya da açık renkli bir gömlek giyilir. Gömleğin üzerine, işlemelerle süslenmiş geleneksel bir yelek olan “salta” giyilir. Bele sarılan renkli ve desenli kuşak altın ya da gümüş takılarla süslenerek geleneksel dokuyu güçlendirir. Silifke zeybeğinin ve halk oyunlarının ihtişamını daha da ön plana çıkaran bu geleneksel giysiler, kültürel mirasımızın önemli bir parçasıdır.

Kimono, Japonya

Japon kültürünün en tanınmış ve ikonik giysilerinden biri olan kimono, kökenleri Nara Dönemi’ne (MS 710-794) kadar uzanan zengin bir geçmişe sahiptir. Bugünkü formuna benzeyen şekli ise Heian Dönemi’nde (MS 794-1185) gelişmiş ve o dönemde zarafet ve estetiğin önemli bir simgesi hâline gelmiştir. Kimono, genellikle ipekten yapılır ve kumaşına işlenen çiçek desenleriyle dikkat çeker. Kimononun uzun ve geniş kolları, zarif bir silüet oluştururken, beline bağlanan obi adı verilen geniş bir kuşak, kıyafetin tamamlayıcı bir unsuru olarak öne çıkar. Kimononun çeşitleri, renkleri ve desenleri, giyenin yaşı ve medeni durumu gibi kişisel özellikleri yansıtır. Örneğin, genç ve bekâr kadınlar daha parlak renklerde ve gösterişli desenlere sahip kimonolar giyerken, evli kadınların kimonoları daha sade ve sakin tonlara sahiptir.

Kilt, İskoçya

Kilt, 16. yüzyılda İskoçya’nın dağlık bölgelerinde yaşayanların giydiği, yaklaşık 8 metrelik tek parça bir kumaştan yapılan büyük bir etek olarak ortaya çıktı. Üst kısmı omuzlardan aşağıya doğru pelerin gibi yayılarak gövdeyi tamamen kaplarken, alt kısmı diz kapaklarının altına kadar uzanıyordu. Kilt, bugünkü klasik formunu 18. yüzyılın başlarında aldı. Bu dönemde büyük etek ikiye bölündü ve yalnızca alt kısmı, yani etek bölümü kullanılmaya devam edildi. Bu daha sade ve kullanışlı tasarım, İskoçya’nın dağlık bölgelerinde yaşayanlar arasında hızla benimsendi ve yaygınlaştı. Geleneksel İskoç kilti, genellikle tartan adı verilen kareli desenlerle süslenir ve her desen, belirli bir İskoç klanını temsil eder.

Hanbok, Kore

Binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan Kore’nin geleneksel giysisi hanbok, ilk olarak MÖ 37- MS 668 yılları arasında Kore Yarımadası’nda hüküm süren Goguryeo İmparatorluğu döneminde ortaya çıkmıştır. Farklı dönemlerde değişen moda ve tasarım anlayışına rağmen, hanbok temel özelliklerini korumayı başarmıştır. Hanbok’un üst kısmı kısa kesimli, düğmeli veya bağlamalı ceket tarzında olan “jeogori”dir. Kadınlarda alt giysi, geniş ve zarif bir etek olan “chima” iken, erkeklerde ise bol pantolon tarzında tasarlanan “baji”dir. Kıyafet, sade bir zarafeti yansıtan tasarımı ve rahat hareket etmeye olanak tanıyan yapısıyla dikkat çeker. Hanbok, geçmişte günlük yaşamın bir parçasıyken, günümüzde genellikle özel günlerde, geleneksel törenlerde ve kutlamalarda giyilmektedir. Ancak, sahip olduğu tarihî ve estetik değerle Kore kültürünün önemli bir sembolü olmaya devam etmektedir.

Breton, Fransa

Hem erkek hem de kadınların giydiği Fransa’nın geleneksel kıyafeti Breton’da kadınların kıyafeti “robe, coiffe, fichu ve mantelet” parçalarından oluşur. Robe, bol kesim bir elbisedir ve üzerine süslü ve işlemeli bir önlük (tablier) takılır. Boynun etrafına sarılan üçgen şeklindeki örtü fichu hem süs hem de sıcak tutması için kullanılır. Kadınların başlarına taktığı dantel veya işlemeli başlık coiffe, Fransa’nın her bölgesinde kendine özgü bir tarza sahiptir. Omuzlara alınan kısa bir pelerin veya şal olan mantelet, genellikle yün veya kadifeden yapılır ve soğuktan korunmak için kullanılır. Kadınların kıyafetleri boncuklu kolyeler, işlemeli mendiller gibi aksesuarlarla tamamlanır ve kıyafete zarif bir dokunuş katar. Erkekler ise bol kesimli pantolonlar ve düğmelerle süslenmiş kısa ceket veya yelekler giyer.

Kebaya, Endonezya

Kadınların giydiği Endonezya’nın geleneksel kıyafeti kebaya, uzun kollu ve düğmeli bir gömlek ile bu gömleğin altına giyilen uzun bir etekten oluşur. Gömlek ve etek zarif dantel detaylar, renkli işlemeler ve desenlerle süslenerek kıyafete hem şıklık hem de özgün bir estetik kazandırır. Bazı kebaya modellerinde omuzlara veya belin etrafına zarif bir şekilde sarılan bir şal kullanılarak kıyafet tamamlanır. Kebaya, ilk olarak 15. yüzyılda Malay Yarımadası, Sumatra, Java ve Bali’de ortaya çıkmıştır. Zamanla yerel geleneklerle Avrupa modasının etkilerini birleştirerek daha modern bir görünüme kavuşmuştur. Geleneksel bir kıyafet olarak kebaya, Endonezya’da özellikle düğünler, resmî törenler ve diğer özel günlerde hâlâ yaygın şekilde tercih edilmektedir.

Ohorokova, Namibya

Namibya’daki etnik bir grup olan Herero kadınlarının giydiği geleneksel kıyafetler, ohorokova adı verilen ve Viktorya tarzından esinlenilmiş geniş etekli elbiselerden oluşur. Bu kıyafetler, inek boynuzuna benzeyen ve Herero kültüründe önemli bir sembol olan başlıklarla tamamlanır. 19. yüzyılın sonlarında, Alman misyonerlerin ve Avrupalı kadınların geniş etekli elbiselerinden ilham alan Herero kadınları, bu tarzı kendi kültürlerine uyarlamıştır. Canlı renkler, çiçekli desenler ve göz alıcı kumaşlarla süslenmiş ohorokova, Herero kültürüne özgü bir kimlik kazanmıştır. Başlık ise inek boynuzlarını andıran şekliyle, Herero halkının sığır yetiştiriciliğine dayalı yaşam biçimini ve geleneklerini simgeler. Bugün bu kıyafet, Herero halkının kültürel mirasını ve kimliğini temsil eden önemli bir sembol olarak korunmaktadır.

Lliclla, Peru

Peru’nun And Dağları bölgesindeki Quechua ve diğer yerli halklar tarafından giyilen lliclla, kadınların omuzlarına sardıkları dörtgen veya kare şeklindeki geleneksel bir pelerindir. Yün veya pamuk gibi doğal malzemelerden yapılan lliclla, parlak renkler ve karmaşık desenlerle süslenir ve yerli dokuma teknikleriyle el tezgâhlarında büyük bir özenle üretilir. Lliclla, omuzların üzerine yerleştirilir ve genellikle bir iğne veya toka ile sabitlenir. İşlevselliğiyle dikkat çeken bu kıyafet, yalnızca bir giysi değil, aynı zamanda günlük yaşamda pratik bir araçtır. Kadınlar lliclla’yı sırtlarında eşya veya çocuklarını taşımak için kullanır. Hem gündelik yaşamda hem de özel günlerde kullanılan lliclla, And Dağları halklarının kültürel mirasının bir parçası olarak hem estetik hem de pratik bir öneme sahiptir. Bu geleneksel kıyafet, renkleri ve desenleriyle bölgenin zengin kültürünü yansıtır.

 464 okunma

Derya Ülkar